28 Eylül 2012 Cuma

Veda

Heeyy gidi heey.. Bi vardık bir yok..

Zamanın akışında, küçük detaylar olarak yüzdük. Başı sonu belli bir hikayenin kahramanlarıydık... ya da biz öyle hissediyorduk.. 

Aynı kaderi paylaştığımız şehirdi Bolu. İçimizdeki ateşle birlikte yazılan hayatı yaşayacağımız şehir. Hayatlarında hiç karşılaşmayacak olan insanların bir araya gelerek bir amaç uğruna tek yumruk olacağı şehir...

Hani vardır ya  " ortak payemiz Galatasaray "  diye klişe bir cümle, işte biz o cümleyi oluşturan harflerdik: Kimimiz 'o' kimimiz 'e' kimimiz ise 's' ...

Galatasaray sayesinde birleşti parçalarımız...
Yağmurun ıslattığı sokaklarda omuz omuza yürüdük. Rüzgara aldırmadık, bir kez daha doladık atkılarımızı boynumuza.
Bilmem kaç kilometre yol giderken güvendik birbirimize. Karanlık gecelerde kim ışık tutacak diye bakmadık birbirimize, ne farkederdi ki ışığın olup olmaması .

Hüzünlendik bazen, dert ortağı olduk birbirimizin.

Bazen de anahtarı olmayan bir arabayla çıktık yola, kilometrelerce gittik farketmedik..

Kimi zaman vites kolu bozuk arabalarla deplasman yaptık.

Yeri geldi otobüs koridorunda uyuyarak yola çıktık...

Sofrada ekmeği paylaştık, çayı yudumladık...

Aynı şarkıda içlendik, daldık başka alemlere.

Bazen de filmin en komik anında bastık şen kahkahaları...

Kahkaha demişken; şimdi kahkaha atma , çalan şarkıda duygulanma sırası siz de... Basın içinizden gelen en içten kahkahaları...

Bizden bu kadar. Hakkınızı helal edin çocuklar...


Bu şarkıyla yazıldı içimizdekiler... İyi dinlemeler...


6 Mayıs 2012 Pazar

Hayaller gerçeğe dönecek!

Bir sene boyunca Metin Oktay formanla gideceğin maçı hayal edersin. Mayıs güneşinin, gökyüzünden sırtında 10 numara yazan formaya vurduğu günü... O sıcaklıkla şampiyonluğu düşlersin. Sahaya yüreklerini koyan 11 aslan için sende aslan gibi kükrersin tribünde. Kolkola girdiğin kardeşlerinle paylaşırsın sevincini. Hiç tanımadığın bir insana sırf üzerinde Galatasaray forması var diye sarılırsın gelen her golden sonra. Bir gözün maçta bir gözün radyo dinleyen adamdadır. Maç sonucunu beklerken, elinde radyo olan adamdan da rakip takımın skorunu beklersin; erken ilan etmek için şampiyonluğu... Sonunda Mayıslar bizimdir ya hani, bir kez daha kanıtlarsın bunu cümle aleme!
Sonra mı ? Sonrası bir yaz tatili boyunca göğsünü gere gere gezersin dışarda. Ne de olsa hakkındır, şampiyondur takımın!
#BugunGunlerdenSAMPIYONLUK!


25 Mart 2012 Pazar

And İçtik Şampiyonluğa !

Kadıköy'de son ada üst direk bir sonraki hafta yine son dakikalar ve Mehmet Batdal'ın milyonları üzen cılız vuruşu.
Bunlar bizim kendi cebimizden çıkarıp size verdiğimiz puanlar çocuklar. 
Avrupada maç yöneten bir hakemimiz vardı o orada maç yönetmeye devam etsin bizim ülkemizde düdüğüne toz kaçıyor!
Peş peşe iki derbi ve kaybedilen 4 puan. Bırakalım şimdi bunları haftaya Orduspor ile Ali Sami Yen de oynuyoruz. Takımı play offlara moralli gönderebileceğimiz son maç. Gelin hep beraber el ele, omuz omuza verelim GALATASARAY'a layık olduğu desteği verelim.
Lideriz ve en büyüğüz,bunu herkese tekrar hatırlatmak için;

HAYDİ İZZET BAYSAL ARENA'YA!


STSL 33. hafta
31 MART 
2012 Cumartesi - 19:00

GALATASARAY - Orduspor




9 Mart 2012 Cuma

Road To İstanbul!

Galatasaraylılık demek fedakarlık demektir..
Soğuktan ellerinin tutmadığı bir günde dizine kadar batan karda, ölüme meydan okurcasına buz pistine dönen yollara çıkmaktır.
Nefes alışverişinde ciğerlerinde hissettiğin soğuğu, Galatasaray diye her haykırışında kalbindeki o sıcaklıkla kırmaktır.
Geçilen her şeritte, gidilen her kilometrede sevgiliye bir adım daha yaklaşırken sanki ilk defa buluşuyormuş gibi heyecanlanmaktır.
Belki de cebindeki son parayla, mola verdiğin tesiste çorbayı kaşıklamaktır.
Tek biletle iki kişi turnikelere yaklaşmaktır, güvenliklere kafa tutmaktır.

Galatasaraylılık kardeşliktir, gecenin zifiri karanlığında ellerin cebinde yürürken can yoldaşınla aynı mısraları mırıldanmaktır.
Biz yine yollara çıkıyoruz, belki de bu hayatta yaptığımız en iyi şeyi yine yapmak için...




Galatasaray - Gençlerbirliği
Tarih: 10.03.2012
Yer: Ali Sami Yen
Toplanma Yeri: SOKAK!

10 Şubat 2012 Cuma

Yürüyelim Arkadaşlar..

İki sene önce Cemal Nalga olayında başlamıştı aslında her şey..Küme düşürmek istediler o kadar uzun boylu değillerdi sildiler puanlarımızı. Ama bizim için her şey işte o zaman başladı. Galatasaray taraftarı basketbolu öğrenmeye başladı,salon eskisine nazaran dolmaya başladı ve kıl payıyla play off ları kaçırdık. Ardından Oktay Mahmuti'nin takımın başına gelişi ve yepyeni bir Galatasaray inşa edişi.

Üç günde üç maç ve Galatasaray Euroleague'de!  Galatasaray'ın artık basketbola bir taraftar kitlesi var. Siena, Barcelona, Olympiakos ve CSKA. 12.000 kişinin hep bir ağızdan dediği gibi "Güneş Ufuktan Şimdi Doğar Yürüyelim Arkadaşlar.."


Bu salona girip de başı dik çıkan rakip daha olmadı ne Türkiye'den ne de Avrupa'dan. Bu Galatasaray bize basketbolu sevdirdi başka kimse değil. Bize eşi benzeri olmayan işleri yaptıran da bu Galatasaray. Bu maç için günlerini harcamış bir ultrAslan UNI ve ortaya çıkan bir şaheser. İnanılmaz bir tribün ve dışarıdan bağını anlaması imkansız olan bir aile..

Teşekkürler GALATASARAY!
Teşekkürler ultrAslan UNI!



9 Şubat 2012 Perşembe

GALATASARAY - Cska

Sayende basketbolu sevdik GALATASARAY! 





Maç: Galatasaray Medical Park - CSKA Moskova 
Yer: Abdi İpekçi Spor Salonu
Tarih: 09.02.2012 Saat: 20.00
Yayın: NTV Spor (Canlı)

5 Şubat 2012 Pazar

Comandante!

Elini kalbine götürmenle sevdik seni biz
Kolundaki siyah bilekliğinle sevdik seni biz
Jeneriklere giren Dünya Kupası golünle sevdik seni biz
Ercan Taner'in sesinden sevdik seni biz
Westfalen'de Dortmund'a attığın golünle sevdik seni biz
Carlos'a koyduğun çalımla sevdik seni biz
Hırçın tavırlarınla sevdik seni biz
O muhteşem sol ayağınla sevdik seni biz
Finalde kafana taktığın atkınla sevdik seni biz
Zor günlerde kopup gelmenle sevdik seni biz...



İyi ki doğdun COMANDANTE!

8 Ocak 2012 Pazar

Bizim HAKKIMIZ!

Geçen sezon yaşananlar herkesi üzmüştü. Çileli geçen 14 seneyi görmedik belki ama geçen sene ömrümüzden 14 yıl götürmüştü sanki. Ama biz yine de her yere gitmeye çalışmıştık Galatasaray'ın peşinde. Yanında olmalıydık kötü günlerinde de! 

Bazen yayıncı kuruluştan izlerdik. En çok acı veren de buydu zaten. Yılda 3-5 maç izleyen, Galatasaray'ı bilmeyen, Galatasaraylılığı bilmeyen insanlar gelir yanımızda oyuncumuza, takımımıza, aşık olduğumuz renklere küfür ederdi. Maç bitmeden de çeker giderdi. Zor tutardık kendimizi tartışmamak için. Bazen tutamazdık bile, yeter be! diye atarlanırdık..

Neyse ki bu sene bu tür durumlara maruz kalmıyorduk. Takımın gidişatı, oyunu zevk veriyor ve Galatasaraylılıklarından utandığımız insanlar seviniyor, bundan kendilerine pay çıkarıyordu. Bu insanlar uzun süredir yoktular ortada. Ta ki Samsunspor maçının ilk yarısı bitene kadar.. Galatasaraylılık konusunda yanına yaklaşamayacakları Sabri için ağza alınmayacak küfürler ve hakaretler ettiler dün gece. Takıma yine sövmeye başlamışlardı. Galatasaray'ı bir nevi stres tahtası olarak kullanıyorlardı. Kazanırken sevinen kaybederken söven bir insan grubu.. 

Biz takımın arkasındaydık yine dün akşam. "bizler inandık, siz de inanın" diyorduk. 2-0 gibi bir durumdan geri gelmek biraz zordu ama Galatasaray adının olduğu her yerde umut vardı!

Sezon içinde şampiyonluk yolunda bazı önemli, maçlar vardır.Bu maçları kazanırsan şampiyonluğa inancın artar..
2006 yılındaki Konyaspor maçı, 2008 yılındaki Nonda'lı fenerbahçe maçı... Bu maçta onlardan biriydi...
Bunun bilincinde patlatılıyordu boğazlar, alkıştan kızarıyordu avuçlar!
İnanmıştık ve başaracaktık. Şampiyonluk şarkısı dillerden düşmeyecekti, düşürmeyecektik!


Bu mutluğu her koşulda Galatasaray'ın arkasında duran insanlar HAK EDİYOR!

Nitekim maçı muhteşem bir geri dönüşle kazandık. Bu galibiyete sevinmek her durumda, her koşulda Galatasaray'ı destekleyen güzel insanlara gelsin!
Sabri'ye sövenler, takıma küfür edenler sevinmeyin kardeşim, mutluluk size yakışmıyor, hak etmiyorsunuz!




Galatasaray için gecesini gündüzüne katan, şanlı armamıızı bu senenin sloganı ile süsleyen ve bizi en iyi şekilde ağırlayan 19.05 Üniversitesindeki kardeşlerimize teşekkür ediyoruz!

6 Ocak 2012 Cuma

Şirinler

Bakıyorum da yazmayalı uzun süre olmuş. Özletmişiz kendimizi :)
Bu sefer Samsun deplasmanı arefesindeyiz. İstanbul'dan kalkacak UNI otobüsüne Bolu Batı Kavşağından katılacağız :)
Güneş doğmaya çalışırken arkasından tepelerin, bir grup deliyi görenler bizim de onayladığımız deli durumunu onaylayacaktır eminim. Bu sefer biraz kalabalık bekleyeceğiz otobüsü. Bu maceraya ilk defa katılacak grup üyelerimiz var içimizde. Pişman olmayacaklarını garanti edebilirim :)
Bugün final programı da açıklandı. Önümüzde birbirimize gireceğimiz güzel güzel sınavlarımız var.  Ama önce Samsun deplasmanı diyoruz.




-Uslu bir çocuk olursak belki yarın şirinleri görebiliriz-

Yolumuz açık olsun...